-
1 aptallık etmek
v. act like a fool, act the fool -
2 aptallık etmek
to fool (around/about), to play the fool -
3 aptallık
Dummheit f, Dämlichkeit f\aptallık etmek eine Dummheit machen, Dummheiten machenaptallığa vurmak sich dumm anstellen -
4 aptallık
-
5 aptallık
stupidity, foolishness. - etmek to act like a fool. -
6 глупить
aptallık etmek* * *разг.budalalık etmek, aptallık etmek, enayilik etmek -
7 Dummheit
2.; ( Handlung) aptallık, ahmaklık, akılsızlık;eine \Dummheit machen aptallık etmek, cahillik etmek -
8 bêtise
n f1 stupidité aptallık◊Il est d'une grande bêtise. — Bu adamın aptallığı büyük.
2 action, parole aptallık -
9 begehen
-
10 faire
Iv t1 fabriquer yapmak2 mesurer ölçüm değeri◊Cette table fait deux mètres de long. — Bu masa iki metre uzunluğundadır.
◊Ça fait vingt euros. — Yirmi euro ediyor.
3 égaler eder [e'deɾ]◊Deux et deux font quatre. — İki, iki daha dört eder.
4 exécuter bir şey yapmak5 effectuer meşgul olmak◊Je ne sais pas quoi faire. — Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
6 accomplir gerçekleştirmek7 avoir comme activité bir faaliyet, bir iş yapmak8 neden olmak◊Ce gâteau fait envie. — Bu pasta arzular uyandırıyor.
◊Ces vacances m'ont fait du bien. — Bu tatil bana iyi geldi.
♦ cela ne fait rien bir şey değil9 avoir comme aspect yapmak10 davranış [davɾa'nɯʃ]11 exprimer ifade etmek12 yol almak◊Nous avons déjà fait vingt kilomètres. — Şimdiden yirmi kilometre yol aldık.
IIv iyapmak, etmek◊Il a bien fait. — İyi etti.
◊Vous feriez mieux de rentrer. — Evinize dönseniz dha iyi edersiniz.
v imperszaman veya iklim gösterir◊Il fait nuit. — Gece oldu.
◊Il fait beau. — Hava güzel.
IVv auxcauser (suivi d'un inf.) neden olmak◊Fais-moi penser à lui téléphoner. — Ona telefon etmemi hatırlat.
-
11 play the giddy goat
enayilik etmek, aptallık etmek, maskaralık etmek -
12 play the giddy goat
enayilik etmek, aptallık etmek, maskaralık etmek -
13 дурак
мaptal; budala enayi••велика́ Федо́ра, да ду́ра — boyu uzun, aklı kısa
дурака́ учи́ть, что мёртвого лечи́ть — gafile kelam nafile kelam
дура́к дурако́м — enayi dümbeleği
не будь дурако́м! — enayilik etme!
оста́вить кого-л. в дурака́х — birine külah giydirmek
валя́ть дурака́ — maskaralık(lar) etmek ( дурачиться); aptallığa vurmak ( прикидываться непонимающим)
сваля́ть дурака́ (допустить глупость) — aptallık etmek
-
14 play the goat
v. enayilik etmek, aptallık etmek -
15 play the goat
v. enayilik etmek, aptallık etmek -
16 act like a fool
v. aptallık etmek -
17 act the fool
v. aptalca davranmak, aptallık etmek -
18 act like a fool
v. aptallık etmek -
19 act the fool
v. aptalca davranmak, aptallık etmek -
20 Quatsch
Quatsch machen aptallık etmek; gırgır geçmek;Quatsch reden aptalca konuşmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
aptallık etmek — aptalca davranmak veya aptalca iş görmek Sen bombayı masanın örtüsü altına koyduğuna aptallık etmişsin. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
aptallık — is., ğı 1) Aptal olma durumu 2) Aptalca iş Bu hikâye akıl almaz bir aptallıktan başka bir şey değildi. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aptallık etmek aptallığa vurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
avanaklık etmek — aptallık etmek, avanak gibi davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
keleklik — is., ği 1) Kelek olma durumu 2) argo Aptallık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller keleklik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük